Et Yiyen Bakteri olarak bilinen 'Nekrotizan Fasiit' bakterisi, çeşitli yollarla bulaşabilmektedir. Bu bakteri genellikle hastanelerden bulaşır ve deri altına yerleşir. Deri altına yerleşen bu bakteri, bulunduğu bölgede derin yaralar açar ve kemiğe ulaştığında hasta için hayati tehlike oluşturur. Aynı zamanda oksijensiz ortamlarda da yaşayabilen bakterilerdir.

Et Yiyen Bakteri (Nekrotizan Fasiit) enfeksiyonu için henüz tam anlamıyla bir tedavi mevcut değildir. Doktorlar, enfeksiyonun yayılmasını önlemek amacıyla antibiyotik tedavisi uygulamakta ve bakteri bulaşan bölgeyi kesmektedir. Ancak bu tedavi yöntemi, bakterinin tekrar nüksetmesini engelleyememektedir.

Et yiyen bakteri, genellikle vücuda bir çatlak veya kesikten girer ve grip belirtilerine yol açmanın yanı sıra kasları kemirerek yok eder. Bakteri deri ile temasta sorun oluşturmaz, ancak deri içine girdiğinde yaralar açar. Hastalık, vücudun bazı bölgelerinde kızarıklık ve deri enfeksiyonu oluşması ile başlar ve deride derin ve ağrılı iltihaplara yol açarak tüm vücuda yayılır. Son aşamada, ölüm nedeni genellikle zatürre ve doku kaybı sonucu olmaktadır. Hastaya büyük acı vererek kasları kısa bir sürede çürüten et yiyen bakteri, 3 gün içerisinde hastanın ölümüne sebep olabilir. Hastalığın çok erken aşamasında teşhis edilmesi durumunda yoğun antibiyotik tedavisi sayesinde hastaların üçte ikisi kurtarılabilmektedir.

En hızlı yayılan hastalıklar arasında yer alan bu enfeksiyon, en son 1998 yılında Amerika'da görülmüştür. Amerika'da 1997 yılında 100 kişinin ölümüne neden olan et yiyen bakteri, büyük bir paniğe yol açmıştır.

İngiltere'de hastanelerde yılda 2 bin kişinin et yiyen bakteri nedeniyle hayatını kaybetmesinden dolayı bilim adamları harekete geçmiştir. İngiltere'de yapılan araştırmalar sonucunda, sarımsakta bulunan 'allicin' maddesinin en güçlü antibiyotik olduğu ortaya çıkmıştır. İngiliz araştırmacılar, sarımsağın çok tehlikeli bir enfeksiyon olan et yiyen bakteri (Nekrotizan Fasiit) ile mücadelede kullanılması için çalışmalar başlatmıştır.

Et yiyen bakteri enfeksiyonu çok nadir fakat ciddi bir enfeksiyondur. Enfeksiyona yakalanan hastalardan dört kişiden biri ölümle sonuçlanmaktadır. Hastalığa yakalananların çoğu öncesinde sağlıklı bireylerdir.

Et yiyen bakteri enfeksiyonlarından korunmak için, özellikle hastane ortamlarında hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Ayrıca, ciltte meydana gelen kesik ve yaraların temizliğine özen gösterilmeli ve bu yaralar derhal sterilize edilmelidir. Bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerin tüketilmesi ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılması da enfeksiyon riskini azaltacaktır.